son söz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
son söz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

koca bir karmaşa

   Büyük kapılarımız var. En uzun olanlarından ve en büyük. Bol işlemeli, gereksiz pahalı, neden orada olduğunu bilemediğimiz saçma dev yapılar. Biz o büyük kapının önündeki ne yapacağını bilemeyen korkak, çekingen, oldukça endişeli; bir dakika sonrasını tahmin edemeyen bir kadın ve bir adamız. Öylece duruyoruz. Kim kimi mıhlamış, hangimiz bir diğerini bu endişeye sürüklemiş belli değil bir hâlde sadece duruyoruz.

   Kapının açılmasını beklemeyi bile çoktan unutmuşuz. Birbirimizin neyi olarak girdik hayatına, şimdi ne olarak son kez oradayız hatırlayamıyoruz. Sonra onun da bir önemi kalmıyor.


Sonradan bir şerit geçiyor gözlerimin önünden ve tam tamına 256 gün boyunca, nelere çabalandığını hatırlamaya çalışıyorum. Düşündükçe başımı zonklatan günler geçiyor gözümün önünden.



Bize ayrılmış bir sancılı sürecin sonuna daha böyle boktan bir halde geliyoruz işte. Bilinmezden bir başka bilinmeze giderek üstelik.

aşık olmayın. ölürsünüz!


Olsun istersin...

Hatta yapılması gerekenden daha fazlasını, olsun diye bir şeyler, daha da fazla üstelersin...

Aşktır; ödün verir, değer verir, hepsinden öte sonsuz bir saygı gösterir, olmayacak her ne varsa bir araya getirmeye çalışır, bir günü daha mutlu bitirmeye gayret edersin. Gelecek tüm huzurlu günlerin cefasını bir çırpıda çekmeye kendini hazır hisseder bunu göğüsleyebileceğini bilirsin.

Dosttur; tüm dertlerini sırtlayıp, geçmişten gelen her ne sıkıntısı varsa, dinlemeye, bitirmeye çalışır, rahat bir günü yüzüne yansıtmak için canını dişine takarsın... Çünkü O’nun keyifsizliği, senin mutsuzluğundur... Bilirsin.

Hayattır; çekilen ne tasa varsa, elbet bu zamanların çok daha ferahı, güzeli, tazesi yine beraber yaşanacak bilirsin ve “tüm yaşadıklarına, yaşayamadıklarına, üzüntüne, derdine rağmen, doğru kişinin hep “O” olduğuna inanırsın"... Bu hiç değişmez. 

Candır; yaşanan tüm saçmalıklara, garipliklere rağmen, bunların da geçeceğini, yanlış ve hissiz zamanların bizi ne çok yoracağını ama bitiremeyeceğini bilirsin.. inanmak istersin.

Mutluluktur; hayatındaki tüm güzel adımları, başlangıçları, keyifleri, sohbetleri bir başkasıyla değil sadece O’nunla paylaşmak istersin. Bunun verdiği sonsuz hazzı bilirsin...Yine de tüm bu zorluklar "ne içindeki hisleri değiştirir, ne de başka hayaller kurdurur." Sadakatli olmayı seversin sevdiğine...

anlamaya çalışmak


aklı, bir karış havada ve o an O'na söylenenleri dinleyemeyecek, anlayamayacak kadar karışıktı... yine de derdini anlatırsa, biraz olsun iyi hissedeceğini umarak;
-"neden böylesin" diye sordum...
-"birilerinin beni anlamış olmasını dilerdim" dedi...
-"bundan kurtulmak için ne yapmayı denedin" dediğimde,
-"hiç bir şey" dedi..
bu bana garip ve basit geldi...

bazen sen, bazen biz


ben bir gece, sen son lafını söyledikten sonraki o dumur sessizliğinden kaçmak için zorladım kendimi... şimdiye dek duymadığım -muhtemelen de kimseden duymayacağım- sözcüklerini bir bir akıl tahtamda bir yerlere sığdırmaya çalıştım..

ve beceremedim sanırım..

sana ihtiyacım olabilir bir gün... sevgine, sarılmana, beni güldürmene... sevmiyor olman aşikârken sırf iyi olayım diye eski sevgini gösterebilirsin belki bana... zor günlerinde yanında olmamın bir hatırı var mı bilmiyorum... şimdi ben onlardan birini kendime hak görüyorum...

ben bazen bencilim, bazen de öyle olmamanı diliyorum...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...