ayrılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ayrılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

koca bir karmaşa

   Büyük kapılarımız var. En uzun olanlarından ve en büyük. Bol işlemeli, gereksiz pahalı, neden orada olduğunu bilemediğimiz saçma dev yapılar. Biz o büyük kapının önündeki ne yapacağını bilemeyen korkak, çekingen, oldukça endişeli; bir dakika sonrasını tahmin edemeyen bir kadın ve bir adamız. Öylece duruyoruz. Kim kimi mıhlamış, hangimiz bir diğerini bu endişeye sürüklemiş belli değil bir hâlde sadece duruyoruz.

   Kapının açılmasını beklemeyi bile çoktan unutmuşuz. Birbirimizin neyi olarak girdik hayatına, şimdi ne olarak son kez oradayız hatırlayamıyoruz. Sonra onun da bir önemi kalmıyor.


Sonradan bir şerit geçiyor gözlerimin önünden ve tam tamına 256 gün boyunca, nelere çabalandığını hatırlamaya çalışıyorum. Düşündükçe başımı zonklatan günler geçiyor gözümün önünden.



Bize ayrılmış bir sancılı sürecin sonuna daha böyle boktan bir halde geliyoruz işte. Bilinmezden bir başka bilinmeze giderek üstelik.

aşk iki kişiliktir

-kendi deliliğine ihtimal veren bir adamın, buna sebebiyetleri ortadan kaldırabilme lüksü ne zaman olur?
-dert edinmemeyi, umursamamayla karıştırmadığı zaman...

...

-"beni umursamayacak mısın?" dedi kadın üzgün bir tavırla.. "aramayacak mısın, sormayacak mısın?"

belli ki uzaklığın farkına o an daha da varmaya başlamıştı... buz duvar hallerinin bu güne yol açtığını sonunda görebiliyordu...

-"ben seninle bir hayat paylaşmışım... olur mu öyle şey?  kendimi uzak tutmaya çalışacağım sadece." dedi dudaklarını  zorlukla aralayıp adam...

aslında içinden neler demek istedi de.. dese değişen tek şeyin moraller olduğunu da biliyordu.. sustu...

-"sadece kendimi alıştırmaya çalışacağım buna. seni bilmiyorum ama ben ilk günkü gibiyim sana , senin şu an bana olamadığın gibi"...

sonra zaman durdu.. film geriye sardı... o ilk gecenin tadından son gecenin acısına sadece 1 senede ulaşıldı.. tam olarak bir sene.. 365 günden geri sayan bir anılar birikintisi ikisini de belli ki çok üzdü...

elinden ne gelse yapmaya hazırdı adam... gelmeyeceği besbelli otobüsü,  son durağın bir köşesinde gecenin bir körü, belki bir umut diye beklemeye koyuldu...

ama bilmiyordu ki...
aşk iki kişilikitir...
birimiz hiç bir zaman yetemeyiz ikimize...

çocukken küserdik biz


sana kızgınım, beni bunca zaman alıştırdığın için kendine... şu hissi kablel vukun nerede kaldı... ben kendimi görebilirken sen bizi neden göremedin ki o kadar da vaktimiz varken?

çok mu sert oldu... yok düşünme öyle... sakince soruyorum sadece...

bu boşalmaya yüz tutmuş evin duvarlarından sesini almak ister misin artık... terini silmek ister misin yastığımdan... tadını kaybetmeliyim artık... bu böyle olacaksa... kendimizi silmeden birbirimizi almalıyız birbirimizden...


Zifir


sevebilmeye çalışmak kendini ne kadar zorlamasına bağlı insanın? "-e bilmek" burada gerekli mi? zaten olan birşeyi yapmaya devam etmeye çabalamak saçma mı? zor mu bitiyorsa? ya da neden biter... ben mi saçmalıyorum söyle bana o haldeyse?

Mira'yı dinledin mi dün gece? "Son Melodi"si kimin için geldi bu kez?
Sevdiğini söylediğin ilk günden son güne değişenleri kim koydu önümüze...  Yoksa ben hayatının o ânına denk gelerek en kötü piyangonun sahibi mi oldum şimdi?

Mira- Son Melodi

Çaresini bulamadığım, bulamayacağım sona katlanmaların bir ilki var bugün...  Manasızlığına mı, çözümsüz oluşuna mı üzülmeli insan bilemiyor cidden... Elden gelemeyecek olan şeyleri, -mış gibi yaparak çözümlendirme hüznünü bolca alkol ve majezikle dindiremez insanoğlu besbelli. ya da daha bir miligram fazlalı minik ağrı kısıcılarla... kesilmeyen şeyleri kısmayı da başaramıyor bu aptal şeyler...

sorular, sorunlar... akıl içi kemirgen kıvrımlarla dolu 1 yılın sonu bolca birikmiş sevgi dolu anılar, hatıralar geçidi... yüksek çözünürlüklü, içini yaksak bütün şehire yetecek kadar aşk besini bir ev...
kendi fragmanını izlemeye alışkın olabilir mi insan tekrar... sonunu bilir olduğuna, baştan bilet alır mı?

Saşkın bir aklın sakin kalabileceği anlaşmasıyla , dingin bir için halâ böyle devam edebileceği garantisiyle yeniden, yeni baştan başlanabilir mi 0(sıfır) noktasından... İçi böyle kalır mı insanoğlunun yine?

sen sana aşıkken, ben bana senden bahsedebilir miyim?
bu bir talihsiz döngü müdür? voodoo'lar ne aşamada girebilir devreye? onlara mı kaldı işimiz artık?

dost olmaya hazır mıyım ya da?
Zifir...
bilsem hatalar mı var
hayat için zamanlar mı dar
kurar gider saatini durmaz an
sunar biter geri döner mi dün....

Zifir...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...