kaybetmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kaybetmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

yamuk prenses ve kedi cüceler


 

Aklı yerinde olanlar için yayın akışımızda bu akşam, tam da bir paranoya heyecanı sunuyoruz siz sevenlerimize. Karışmayan akıl kalmasın diye...

Saklambaç gibi tam da halimiz. Vâr olan biri daha sayamadan “yok” diyiveriyoruz.


Kim nerede belli değil. Sobelemek hiç bu kadar zor olmamıştı yamuk prenses ve kedi cüceleri..



Kaybolup gidenleri hep hatırlayacağız elbet
Mühim olan onları çekip alabileceğimiz, mucizevi şanslarımız olacak mı?


delilik




    Bu merdivenleri 3'er 5'er çıkmayı biz hiç düşünemedik. Herkes akıllı, biz deliyiz. Delilik kanımızda.

    İçimizden geçenleri söyleyemeyecek yaşı çoktan geçtik de, içimizde olup bitenleri dillendirecek cesaretten de mi yoksun kaldık?

    Hepimiz deliliğin bir adım yanında, mantıklı, mutlu, mesut bir hayatın onlarca yıl gerisindeyiz. Kendimize çekebilir miyiz sence, deha bir hayatı?


    bugün varız, yarın yokuz.
    kendi yokluğumuza başkalarını da çeke çeke, kalan son nefeslerimizi alıp veriyoruz.

belki sonra yaparız dedik, kaldı öyle




   anlatacağın en güzel hikayeleri, şimdi içinde kalmış ukdelerde görüyorum,
   belki sonra yaparız dediğin tüm tatlı sohbetlerin sonrasının olamayışını da...

                                                         ...

   şu hayatta büyük yıkıntılarımız var kabul, bir de silip atabileceğimiz huzursuzluklarımız.
   hepsi sırtımıza yük, hepsi içimizden kopan büyük parça...


   Sıradaki şarkı, yitip giden ama hep içimizde kalbi atacaklara gelsin...
 ''hepimiz bu çiçekleriz. solup gitmek şöyle dursun, anımız kalırsa geriye ne âlâ...''


hızlandırılmış sevgi sunağı


kaybettiklerimin değerini onlardan henüz yoksun değilken de gayet iyi (ve fazlasıyla) biliyordum... 

en fazla "bir kez daha, bir kez daha" diye diye sarılıp sevdiğimi söyleyecek bolca vaktim olmadı belki kabul... zaten, bir kayıp ihtimali öncesi haricinde, ne zaman güzel sözlerle birini sarıp sarmaladığımı da hatırlayamıyorum...

bu, hep düşünüp de cevabını veremediğim yegane sorulardan... kimi babaların çocuklarını uyurken sevmesi gibi garip gelen bir duruma benzer bir şey sanırım... çekingenlik hep içimize işle(til)miş bir şey...

şahane eğlencemizden, kaybettiklerimize üzülmeye bazen o kadar hızlı geçiş yapıyoruz ki, gülümsememiz de yarım kalıyor, hüznümüz de... 


 kimi şeyler için, elimizden daha da fazlası gelebilse keşke...


Breathe Me by Sia on Grooveshark  

foto/elif sanem karakoç
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...