bilgi girdabında boğulmadan yüzmek

"Işıl'ın bloguna 2 gün önce yazığı "Dijital hayatlarımız da zamanın içinde küçük bir nokta" yazısı ile dile getirdiği, pek güzel yazısına istinaden benim de aklımda bir iki fikir parladı..."

-çok bazen de hiç mi?

günümüzü kendi içimize hapsedip, sosyal(!) olurken, -bu durum göreceli de olsa- asosyalleşme riskini de fazlasıyla yaşamıyor değiliz... "bir iPhone'un peşinde hayatını karartanlar dizisi" bile yazılabilir belki bu durum için...

yerinde, dengeli ve gerektiğinde ertelemeyi başarabileceğimiz bir bilgi akışının içinden, girdabında boğulmadan ve gerçek hayata dönebileceğimiz rahatlıkta kurtulabilmek(!) bazen güç olabiliyor...

sınırı olmayan şeylerde, kendimizi frenlemezsek, sonu gelmez dehlizlerde yol alacağımızın bilinciyle, pek temkinli olmamız gerekiyor ki gerçekten de "doz aşımı" yaşamayalım...

çılgın bir bilgi akışının içinde, hadi icq zamanlarını geçtim, hi5, yonja, myspace, google +, facebook, twitter, blog reader derken "günde kaç saat internette dolaşmıyorsunuz" un cevabını bulmamız gerekiyor en başta.

akşama okurum, hafta sonu bakarım, çıktı alır göz gezdiririm derken birikenlerin haddi hesabı olmuyor ve toolbarımızda bakılmayı bekleyen 2500 sayfa yer imi, reader’da duran en az 550 tane blog post oluşabiliyor...
 
bunlar ile ilgili ilk sıkıntım "sonra bakarım" cümlemle beraber her aklıma geleni “bookmark tool bar”a sürüklememle başladı.

• hmm nays, şu kimmiş, sonra bakarım,
• video galiba güzel de, yüklesin sonra bakarım,
• hmm güzel wallpaper, sonra bakarım,
• bir araştırma konusu için makaleler bakmam lazım 15-20 sayfa ekledim, sonra bakarım,
• abi bahçeli'nin videosunu izledin mi ama açmıyor sonra bakarım.
• wiki'de bir iki konu var, sağlam kafayla bakarım,
• bir iki muzik sayfası var, çok güzeller sonra bakarım

diye diye sonu gelmez bir öteleme döngüsüne giriyoruz maalesef..

Read it Later Bookmark'ın aksine anlık çözümler için ideal

sonraları ileride okurum diye “ReaditLater” sistemini kullanmaya başladım. (sonra okumak için listeye ekledikleriniz siz okuyunca siliniyor.) güzel sistem ancak o sayaç hiç azalmıyor... herşeye meraklı ve bir açayım bakayımcı olduğumuzdan kıyıya köşeye attıklarımız bizi boğuyor...

zaten "yeni sekmede aç" çıktı çıkalı 15-20 tane sekme açıp zavallım browser kendini kapatana kadar, hiç birine de tam bir verimle bakamadan üstün körü geçiştirmiş oluyoruz..

kendime bahaneler yaratıp, aslında işte de okuyabilirdim derken, sonra evde işte herşey senkronize olsun diye “Sync” hizmetlerini kullanmaya başladım.. o da olmadı... yine biriktikçe birikti, hiç bir şey değişmedi...

twiter'da da durum değişmedi. beni takip edene dur o zaman ben de kayıtsız kalmayayım derken inanılmaz bir anaforun içine de düştüm… kendime listeler yapıp oralardan gerçek bilgiye ulaşıp, kendimi filtrelemeye başladım sonraları... bu güzel bir hareketti ki tavsiye ederim...(habercileri, komikçileri, siyasetçileri ayrı ayrı listelerseniz, gündemi takip etmeyi ve keyiflenmek istediğiniz zamanları kafanız karışmadan kontrol altına alabilirsiniz)

 uzun hayatın sırrı, köyde yaşayıp doğal süt ve yoğurt ağırlıklı beslenmekse, eminim ki bir çoğumuzun bu arınmaya ihtiyacı var... simple is the best...

sonumuz hay'rolsun...