mutsuzluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mutsuzluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

anlatması uzun sürer, en iyisi dinlemek..

kayıplarımıza son kez ne zaman dokunduk, onları son kez sevebildiğimizi ne zaman söyleyebildik? ne zaman onlarsız gerçekten kıymetsiz olduğumuzu hissettik? bunu söyleyebilecek cesaretimiz, zamanımız veya şansımız var mıydı?

hayat bu zamanlar mı zor sadece? ne zaman tereyağından kıl çeker gibi bize kolay gelecek? kaldı ki, bunun da bir cevabı yok.

belki de insanın, büyük kayıplar yaşadıktan sonra, sımsıkı tutunduğunu sandığı şeyler, avucundan kayıp gidiyordur. kıymetini bildiği halde, önüne geçemiyordur pek çok şeyin..

hepsi kendi akıl sağlığımız için değil mi? kararlar vermek, gitmek, durmak, mücadele etmek ya da pes etmek. bizden bağımsız gelişen çok az şey var ama bu onlardan biri değil biliyoruz.



mutsuzluk bizim bir alışkanlığımız gibi, değil mi? olmazsa olmazımız, aksi olursa bizi büyük afallatacak yegâne şey... mutlu insan mutsuz etmez ama dursun kenarda, elimizin altında. lâzım olur elbet...

kendimiz için iyi olanı yapmaya çalışmadan, bunun başka yolu olmadığına karar verirsek, hayata ve ruhumuza yazık etmiş olmaz mıyız?

Mutluluk - Mutsuzluk Listem

      Kendimi hangisine alıştırmalıyım bilmiyorum ama böyle listeler bazen aynada kendimi görmemi sağlıyor. İkisinin de ucu bucağı yok elbet.. 

Aslında bunlar hep can sıkıntısı a dostlar..

Mutsuzluk Listem  

  1. Okumaya zorlanacak kadar uzağında durduğum yazılarla yaşamak. (gözler gitti gidiyor)
  2. Tek izin günümün pazar olması, örneğin cuma'dan atlayıp istanbul'a gidememek. Hele bir de öğlenin bir vakti uyanıyorsam günü yaşayamadan bitirmek.
  3. Yapmam gereken işlerin, yapılamamasını sağlayan yavaş internet ve verimi daha da düşüren windows'un herhangi bir sürümü. (çalışmanın en güzel yerinde mavi ekrana bağlayan photoshop'a sevgiler)
  4. Bir pazar kahvaltısını daha yalnız yapacağımı bilmek.
  5. Ayda en az 4 kitap diye yola çıkıp da, sayının git gide düşmesi ve okumak için yeterli zamanı bulamamak.
  6. Üzerinde çalıştığım projenin sahibinin (müzik ya da web-grafik ile ilgili) "bitti mi, bitiyor mu, nasıl oldu, çıktı mı bişeyler, var mı bir gelişme, olduğu kadarıyla bakalım" gibi sonsuz tacizleri.
  7. Annem ve babamla son 10 senedir yeterince zaman geçirememem, koca bir yılın 15 gününü yetirememek.
  8. Yeğenlerimin büyüyüşüne şahit olamamak. Bebek halleriyle oyun oynayamamak.
  9. Hep birilerinden mütemadiyen uzakta olmak. 
  10. Banyoda kayıp düştüğümde, ya bu kez toparlayamazsam diye düşünmek. (daha önceden toparlamışlığım var)
  11. Uyandığımda evde kalan misafirin, odasını darmadağın bıraktığını görmek. 
  12. Sigarayı bırakamayan sevdiklerim ve bırakanların da dayanamayıp yeniden başlaması.
  13. French press'le halen kahve yapmayı becerememek, üst baş batırmak.
  14. Yıl olmuş 2014 . Halen ayrılamayan "de"ler, "da"lar, bizi üzen "herkez"ler.. 
  15. Gönderdiğim mektubun 28 gündür ankara'dan istanbul'a varmadığını öğrenmek. (Postane görevlisinin "mektup bu , kağıt neticede kaybolur, uçar, kargoyla aps ile gönderseydiniz" diyerek olayı sıradanlaştırması. Dolayısıyle yazılan mektubun kim bilir nerelerde olması. )


Mutluluk Listem


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...