ısıtınca iyileşmeyen tek şey kafa


bugün farklı..

bugün; "nasıl olsa herşey yolunda ve keyfim yerinde, "eminim ki (sanırım) senin de öyle keyfin, muhabbetin" dememem gerektiğini ilk farkına vardığım, seni anlayamadığımı, kendimi çoktan yanlış bulduğumu gördüğüm o an... şimdi...



(iç ses)
-şimdi bir düşün...
-otur düşün bir kafanı dök...
-kendini bir kâğıda çiz ve sesin sana yabancı gelene kadar konuş... sonra biraz dur ve dinle... ne demişsin... 
-Sonra biraz O'nu dinle... Duy... Anla... Geçiştireceğin cümlelere değil, sonuna kadar pür-dikkat dinleyeceğin konuşmalara ver kendini...
-sonra uyu.. uyan... ne olduğunu anlat yine kendine yabancılaşıncaya kadar...
-şimdi ikinici kez düşün...

(sonuç)
hatanın neresinden döneceğini bilemiyor insan. kâr istediğinden değil, henüz zarara uğramadığından farkına varamıyor neler yapabileceğinin... insan, hayatını " bir eksik" yaşamadıkça, önemini kavrayamadığı değerleri geriye getirebilme telâşına düşmüyor. şans kapını kaç kere çalar ki? "dank!!!" ettiği o an, toparlanabilme fırsatını sana verecek mi?
-.......... %&/!?\?


sevdiklerimiz henüz yanımızdayken, onlara ne değerli olduklarını hissettirmenin, "geç" olsun derken bazen "hiç ve anlamsız" olabileceğini, her sabah, bir gün daha ömrümüzden giderken anlamanın tam zamanı şimdi...


ısıtınca iyileşmeyen tek şey kafa... üşütünce, üşüyor düdüş... 

Closer by Travis on Grooveshark

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...