dünyanın en büyük derdi bizim


sözlerimizin bittiği bir yer var, jest ve mimikleri bir bir sıraya soktuğumuz. hepsi kendi bencilliğimiz, her biri..

Tamam bu sefer bırakıyorum” dediğimiz onlarca şeye dört elle sarıldığımızın bir önemi var mı? Hep erteliyoruz işte. Vazgeçmeyi, boşvermeyi, bir başlangıç yapmayı, ertelemeyi bildiğimiz kadar, emeğimizi başka şeylere vermenin nasıl bir şey olduğunu hatırlayabiliyor muyuz?



Obsesyonumuza bir yön vermenin tam zamanı iken, kendi derdimizi, dünya'nın en büyük dertlerinin baş sırasına oturtup körleşiyoruz.

Cahilliği en büyük mutluluk görüp, es kaza bir öyle olabilsek, kafamıza takmadığımız onca şeyle yaşamamanın mutluluğunu anlayacağız. Al sana saf, basit mutluluk. Onu da yapamıyoruz.

Basit şeyleri büyütme şampiyonası yapılsa, üzerimize birinci çıkmayacak şu topraklardan..

Şu derken; bir an önce bir yerlere basıp gidelim de, paçayı kurtaralım dediğimiz güzide cennetten bahsediyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...