dostluğun itiraf gecesi

bir cumartesi akşamı (14 nisan), kimi arkadaşlarla (julia, ted, coxxie diyelim) oturup, güzel bir sohbetin içindeyken, birdenbire konu 'birbirimizi neden sevdiğimize' geldi. lâf dönüp dolaştı ama nasıl geldi oralara tam kestiremedik de.

bu, pek rastlanılmayan, o anda masada olan herkes için unutulmaz bir anıydı. etekteki taşlar, birbirimizin en sevdiğimiz yanlarını ve neden insanın böyle şeylere ihtiyacı duyduğunu anlaması için döküldü, pek de güzel oldu.

bu gibi şeyleri konuşmaya başladığınızda, hayatınızda eksik olan şeylerden birinin, kesinlikle bu olduğunu ve neden bunu daha önceden yapmadığınızı sorgularken anlıyorsunuz... iş ve sosyal hayatımız boyunca o kadar stresli  koşuşturmaların içinde, çekişme ve çekiştirmelerle ömür törpülemişiz ki, bu iyi geldi gerçekten.. siz de yapın mümkün olan en kısa zamanda...
ilk konuşmaya başladığınızda gözler sizin üzerinizde olduğundan (alışık olmadığınız bir konu olduğu için de bir yandan) bir canlı yayın stresine giriyorsunuz başta. sonra alışınca geçiyor... açıldıkça açılıyorsunuz...  fight club'da filmin başlarındaki terapi sahnelerine dönüyordu neredeyse... bir tek sarılıp ağlamadığımız kaldı..

sonra konu o ilk tanıştığınız  ânâ geliyor ki; birbirimizi ilk nerede gördüğümüzü hatırlamaya çalışıp o ilk cümle neydi hafıza zorlamasına giriyorsunuz... böyle sürüp gidiyor... güzel şeyler bunlar...
yaşamak lâzım...

Everlong (acoustic) by Foo Fighters on Grooveshark

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...