bir defterim var..
içinde, bilgisayar kullanmaya başladığım ortaokul yaşlarımdan sonra zaten hiç bir vakit harflerini bitiştirmeyi beceremediğim çirkin el yazımla kimliğini bulamamış, kitaplardaki o bol süslü yazılara benzemeye çalıştıkça daha da bir çirkinleşen, bir ilkokul çocuğunun yazısı gibi karalı, pasaklı bir defterim var...
kıyısına köşesine bir gün biryerlerde bir müdür olursam, hangi imzamı atarım diye türlü, şemalli onlarca, yüzlerce minik imza bezeli o eski kokusunu almanın ne büyük keyif verdiğini şimdileri daha iyi anladığım, eski bir defter...
şimdi sayfa sayfa yırtıp bir yerlere ayraç yaptığım, ucu kıvrılmış sayfalarına baktıkça ;
"zaman hangi şarkının kıyısından geçmiyor ki, biz içinde kaybolmadan" diyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder